بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡجِبَالَ أَوۡتَادٗا ٧

(6-7) Biz yeri bir beşik, dağları kazıklar yapmadık mı?

– Hasan Basri Çantay

وَخَلَقۡنَٰكُمۡ أَزۡوَٰجٗا ٨

Sizi çift çift yaratdık.

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلۡنَا نَوۡمَكُمۡ سُبَاتٗا ٩

Uykunuzu dinlenme yapdık.

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلۡنَا ٱلَّيۡلَ لِبَاسٗا ١٠

Geceyi örtü kıldık.

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلۡنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشٗا ١١

Gündüzü maişet vakti yapdık.

– Hasan Basri Çantay

وَبَنَيۡنَا فَوۡقَكُمۡ سَبۡعٗا شِدَادٗا ١٢

Üstünüze sağlam sağlam yedi (gök) bina etdik.

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلۡنَا سِرَاجٗا وَهَّاجٗا ١٣

(Ona) parıl parıl parıldayan bir kandil asdık.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡمُعۡصِرَٰتِ مَآءٗ ثَجَّاجٗا ١٤

O sıkıcı mengenelerden de şarıl şarıl su indirdik,

– Hasan Basri Çantay

لِّنُخۡرِجَ بِهِۦ حَبّٗا وَنَبَاتٗا ١٥

(15-16) Onunla dâne, nebat ve (ağadan birbirine) sarmaşmış bağçeler çıkaralım diye.

– Hasan Basri Çantay

وَجَنَّٰتٍ أَلۡفَافًا ١٦

(15-16) Onunla dâne, nebat ve (ağadan birbirine) sarmaşmış bağçeler çıkaralım diye.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ كَانَ مِيقَٰتٗا ١٧

Şübhe yok ki o (hak ile batılı) ayırd etme ve hukûm verme günü ta'yîn edilmiş bir vakıtdır,

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu